Tarifsiz derken ,öyle eşi benzeri bulunmaz ,sanatsal ve edebi bir yazıdan bahsetmiyorum.Gerçekten tarif yok,yemek,pasta çörek yok tarifsizlik bu manada.(gerçi bu açıklamayada gerek yoktu yazı ve foto gayet açık) Napacağını bilemeyip hiç birşey yapmamaya karar verme sonucu,sıkılmışlık halimin biosudur bu.
Blogdan bile sıkıldım o derece. Öyle mavi öyle dingindiki, meditasyonla ilgili bi blog olsa bakanı transa geçirirdi. Ama değil,bundan sebep maviye hayır dedim.Daha renkli tariflerim,birikimlerimde olmadığı için değişikliği şimdilik blog şablonlarıyla yapıyorum.Tarif şablonlarıysa sanırım yıllar yıllar sonra.Takvim yılından çok,mutfakta kat edeceğim yola bağlı aslında. "Bilmem kaç bin ışık yılı gerek bana" diye yazarken;Teomanın bu şarkısı geldi aklıma.
Daralıcam belki, teoman dinlerken yeni tarifler deniycem.Güzel olursa keyiflenicem Tuğba Özay bile hoş gelicek kulağıma,kötü olursa tekrar teoman dinliycem falan.Zor günler geçiricem bu muhakkak,çetin bi mücadele olucak bunu anladım.Sağ elimde rende façası ,sol elimde bir yanık... ve biliyorum ki bu daha başlangıç...
Ufalana ufalana toparlıycam !?
![]() | |
yaralı parmağım,elimde bıçağım... harbe giderken :)) |

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder